Silahını kuşanan şehit eşinin devletten bir isteği var

Silahını kuşanan şehit eşinin devletten bir isteği var

Ekim 10, 2018 0 Yazar: admin

Eline Silahını Alan Şehit Eşi, Vatan Nöbetini Devralmak İstiyor

AÄŸrı’da PKK’lı teröristlerle girdiÄŸi çatışmada ÅŸehit olan eÅŸinin hasretini gönüllü güvenlik koruculuÄŸu yaparak dindirmek isteyen 23 yaşındaki Tuba Gücüyetmez, “Bu isteÄŸim yerine getirilirse acımı biraz olsun dindirebileceÄŸimi hissediyorum” dedi.

AÄŸrı’nın Tendürek Dağı bölgesinde bölücü terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada ÅŸehit olan Jandarma Uzman ÇavuÅŸ Mehmet Gücüyetmez’in 23 yaşındaki eÅŸi Tuba Gücüyetmez, eÅŸinin hasretini gönüllü güvenlik koruculuÄŸu yaparak dindirmek istiyor.

Eşinin yokluğunda onun eşyaları ve hatıralarıyla teselli bulan Gücüyetmez, vatanın bölünmezliği için mücadele etmeyi dört gözle bekliyor. Ağrı İl Jandarma Komutanlığı emrinde gönüllü güvenlik korucusu olarak zaman zaman görev yapan şehit eşi, yetkililerden bu görevin sürekli olarak verilmesini talep etti.

“EŞİM YAPMIÅžSA BEN DE YAPABÄ°LÄ°RÄ°M”

Gücüyetmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2016 yılında zor ÅŸartlar altında evlendiÄŸi eÅŸinin AÄŸrı’da PKK’lı teröristlerle girdiÄŸi çatışmada ÅŸehit olduÄŸunu anlatarak, “EÅŸim bu mesleÄŸi para için yapmadı. O, 23 yaşında bu topraÄŸa kanıyla renk veren bir bedendi. EÅŸim bu vatan için elinden geleni yapmışsa ben de yapabilirim.” dedi.

Devlet büyüklerinden destek beklediğini vurgulayan şehit eşi, gönüllü güvenlik koruculuğu yapmanın yanı sıra üniversiteden mezun olduktan sonra subay ya da astsubay olarak vatan görevini yapma hayalinin olduğunu aktardı.

“Ä°STEĞİM YERÄ°NE GETÄ°RÄ°LÄ°RSE…”

Ãœniversiteden mezun olana kadar sürekli gönüllü güvenlik koruculuÄŸu yapmak istediÄŸine deÄŸinen Gücüyetmez, “Hani o da oralarda bir yerde gibi hissediyorum. Bu isteÄŸim yerine getirilirse acımı biraz olsun dindirebileceÄŸimi hissediyorum.” diye konuÅŸtu.

EVİ, EŞİNİN HATIRALARIYLA DOLU

Gücüyetmez, hayat arkadaşı ÅŸehit olduktan sonra AÄŸrı’daki hatıralarının tamamını Konya’ya getirdiÄŸini ifade etti. EÅŸinin eÅŸyalarına gözü gibi baktığını belirten Gücüyetmez, şöyle devam etti: “EÅŸim ÅŸehit olduktan sonra salon takımı, bekar odası eÅŸyaları, kıyafetlerini Konya’ya getirdim. AÄŸrı’da nasılsa, burada da o ÅŸekilde yerleÅŸtirdim. O odaya oturmak da yasak. Çünkü orada en son eÅŸim yattı, oturdu. En son biz oturduk. Kullandığı kamuflajından jilete kadar her ÅŸeyi duruyor. Mehmet sık sık ÅŸehadetin öneminden bahseder, bunun çok yüksek bir makam olduÄŸunu anlatırdı. Bir gün bana, ‘Tuba, eÄŸer ÅŸehit olursam üzülme, hayatını yaÅŸa, tamam mı?’ dedi. BoÄŸazım düğümlendi. ‘Neden böyle söylüyorsun, sensiz hayat, hayat olmaz ki’ diye karşılık verdim. EÅŸim, ‘EÄŸer ÅŸehit olursam beni annemin yanına defnedin.’ demiÅŸti. Annesi eÅŸim daha çocukken vefat etmiÅŸ. Onu çok özlediÄŸini söylerdi. Eminim annesiyle kavuÅŸtu.”

“HATIRALARI Ä°LE YAÅžAMAYA DEVAM EDÄ°YORUM”

Gücüyetmez, 1 yıl 5 ay önce ÅŸehadete eriÅŸse de eÅŸinin varlığını daima yanında hissettiÄŸine iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti: “Onu kalbimden bir an bile çıkarmadım. Onun hatıraları ile yaÅŸamaya devam ediyorum. Artık kapımda iki ayakkabı yok. AkÅŸam yataÄŸa girdiÄŸin zaman gündüzler gece oluyor da geceler gündüz olmuyor. Ben bunu anladım. Åžehadetinden sonra elbiselerinin kokusu çıkmasın diye poÅŸete koyup aÄŸzını sıkıca baÄŸlayıp ara ara kokusunu içime çekiyorum. Onun yastığına sarılıyorum. Bazen fotoÄŸraflarıyla konuÅŸuyorum, ‘Gittin, beni yalnız bıraktın.’ diyorum. AÄŸladığım zamanlarda sanki omzuma dokunuyor, ‘Sakin ol ben buradayım.’ diyor.”