Çin’in Türkiye ekonomisinin geliÅŸimine nasıl faydası olur?

Çin’in Türkiye ekonomisinin geliÅŸimine nasıl faydası olur?

Eylül 7, 2018 0 Yazar: admin
  Türkiye yeni dönemde Çin’le ekonomik iliÅŸkileri güçlendirip, karşılıklı ticareti artırmayı hedefliyor. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, 100 günlük eylem planında dış borçlanmada Çin piyasasına açılım yapılacağını ve piyasaların 2005’te tanıştığı ve ‘ Panda tahvili ‘ olarak adlandırılan yuan cinsi tahvil ihraç edileceÄŸini söyledi. ErdoÄŸan ayrıca, Dolar/TL kurundaki baskı üzerine dolar yerine Rusya, Ä°ran ve Çin’le yerel para birimi üzerinden ticaret yapılacağının iÅŸaretini verdi. Turizmde de Çin ile ortaklığın artırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda Çin’in en büyük havayolu ÅŸirketi China Southern, 2016’da ‘karlı olmadığı’ gerekçesiyle durduÄŸu Türkiye seferlerine Aralık ayından itibaren yeniden baÅŸlanacağını duyurdu. Türkiye’nin hem dış borçlanma, hem de ticaret hacmi açısından Çin’e yönelmesi birçok uzmana göre uzun vadede sonuç verebilir. Kısa vadede ise bazı gözlemciler Çin’e açılım söylemlerini daha çok “ABD’ye karşı siyasi açıdan sembolik bir hareket” olarak yorumluyor. Panda tahvili ihracatı CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın 100 günlük eylem planında açıkladığı Panda tahvili ihracatı, Åžubat ayında da gündeme gelmiÅŸti. Uzmanlar, Çin’in, Türkiye’yi de kapsayan ve modern Ä°pek Yolu olarak bilinen ‘Bir KuÅŸak Bir Yol’ projesini duyurduÄŸu 2013 yılından bu yana Panda tahvillerine ilginin arttığını söylüyor. Hazine MüsteÅŸarlığı Åžubat 2018’de, dış finansman programı çerçevesinde Yuan cinsi tahvil ihracı olanaklarını araÅŸtırmaları için Bank of China, HSBC ve ICBC bankalarına yetki vermiÅŸti. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan 26 Temmuz'da Çin Devlet BaÅŸkanı Åži Jinping ile Johannesburg'daki BRICS zirvesinde bir araya gelmiÅŸti.Reuters
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan 26 Temmuz’da Çin Devlet BaÅŸkanı Åži Jinping ile Johannesburg’daki BRICS zirvesinde bir araya gelmiÅŸti. BBC Türkçe’ye konuÅŸan ICBC Çin Piyasaları Stratejisti Helena Huang, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Panda tahvili açıklamasının piyasalara ‘olumlu mesaj verme’ amaçlı olduÄŸunu söylüyor: ” Panda tahvili ihracı piyasalar açısından daha çok siyasi bir jest olarak görülüyor ve tabii ki Türkiye ile Çin arasındaki ikili diyaloÄŸun üst seviyede geliÅŸtirmesine yardımcı olacak. Ayrıca, iki taraf arasında, gelecekte ticari yatırımları ve uzun vadede turizmi geliÅŸtirmek için yaratılabilecek fırsatları görmeye yardım edecek. “Açıkçası, TL’nin istikrara kavuÅŸması için Panda tahvili ihracatının pazara etkisi ÅŸimdilik kısıtlı olur. Ama uzun vadede ikili iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesine yardımcı olacaktır.” Çin tahvil piyasasına borçlanmak için herhangi bir mevzuat engeli bulunmuyor zira Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim 2016’da Çin’in para birimi yuanı uluslararası borçlanmada rezerv para birimi (SDR) olarak kabul etmiÅŸti. Ekonomist Helena Huang, Türk ekonomisindeki durumun ise Türkiye’nin Yuan cinsi tahvil ihracatında talebi düşürebileceÄŸine dikkat çekiyor: “Türkiye tahvilin ayrıntılarını açıkladığında önce tahvilin boyutunun ne olacağına, ikincisi de tahvilin getirisinin ne olacağına bakılacak. Muhtemelen TL’nin kırılgan olduÄŸu bu dönemde tahvil ihracı için iyi bir zaman deÄŸil. “Genelde kırılgan pazarlardan kaçınmak istersiniz. Yalnızca sembolik önemi olan bir miktar olabilir (…) CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Türkiye’nin Panda tahvili ihraç edeceÄŸini açıkladığını biliyorum ama bunun gerçekleÅŸeceÄŸini görmemiz biraz zaman alabilir.”

Çin’den 3

,

6 milyar dolar kredi

Çin ile iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi için ilk adımlar Mayıs’ta atılmış CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, o dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yapan Berat Albayrak ile Çin’e ziyarette bulunmuÅŸtu. Ziyaretten kısa bir süre sonra Albayrak, enerji ve ulaÅŸtırma sektörü yatırımları için Çin’den özel sektör, kamu kurumları ve bankalara saÄŸlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketinin tamamlandığını duyurdu. Son dönemde Çin’den Türkiye’ye yatırımlar da arttı. Haziran ayında Aydın ve Manavgat’taki rüzgar santrali için Çin Devlet Kalkınma ve Yatırım Kurumu (SDIC), Smart Growth Holding ve müteahhitlik ÅŸirketi PowerChina 226 milyar dolarlık mutabakat anlaÅŸması imzaladı. Çin’in internet alışveriÅŸi devi Alibaba.com da Türkiye’de giderek büyüyen ve internetten alışveriÅŸ hizmeti veren Trendyol ÅŸirketini Temmuz ayında satın aldıktan bir ay sonra ÅŸirkete 1 milyar dolar yatırım yapmayı planladıklarını söyledi. Nükleer enerjide de Trakya’da yapılması planlanan üçüncü nükleer santral projesinin Çin ile hayata geçirileceÄŸi duyuruldu. ‘ Çin yeni bir pazar deÄŸil’ ABD ile yaÅŸanan gerilimden sonra Çin’in adı daha çok duyulmaya baÅŸlansa da ülke ihracat ve mal ticareti açısından yeni pazar deÄŸil. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çin-Türkiye ekonomik iliÅŸkileri uzmanı Dr. Altay Atlı, Çin ile ticaretin yıllardır devam ettiÄŸini söylüyor ama Türkiye’nin Çin’e 2.9 milyar dolarlık ihracatına karşılık, Çin’den yapılan ithalatın 23.5 milyar dolar olmasıyla yaÅŸanan açığa dikkat çekiyor: “Bu ticaret açığını kapatamayız belki ama dengelenmesi için çalışmalar yürütülüyor (…) Dış kaynaÄŸa ihtiyacımız var, mümkün olduÄŸunca tek bir tarafa bağımlı kalmayıp bunları çeÅŸitlendirmek lazım. “Ä°ÅŸe iyi tarafından bakalım. TL’nin deÄŸer kaybetmesi ihracatçı için doÄŸru kullanılırsa avantaj saÄŸlayabilir. Çin ve diÄŸer büyümekte olan piyasalara açılmamızda fayda var.” Atlı, Çin’den alınan malların önemli bir kısmının ara mamul olduÄŸunu hatırlatıp “Türk üreticisi Çin’den nispeten ucuz fiyata alıyor, burada üretiyor ve ihraç ediyor. Çin’den yaptığımız ithalatın bir kısmı aslında sizin ihracatınıza da katkı saÄŸlıyor, rekabet avantajı saÄŸlıyor” diyor. Çin’in teknoloji ağından da faydalanılması gerektiÄŸini belirten Atlı’ya göre ” Çin artık öyle ucuz mal kaynağı deÄŸil. Çin de katma deÄŸerini yükseltiyor, ne gibi teknolojiler alabiliriz, nasıl faydalanabiliriz. Buna bakmak lazım.” Türkiye’nin Çin’e ihraç ettiÄŸi ürünler arasında mermer, krom, bakır gibi maden kaynakları, demir, yassı çelik gibi mamuller bulunuyor. Türkiye’nin Çin’den ithal ettiÄŸi ürünlerin başında da otomatik bilgi iÅŸlem makineleri, elektrikli cihazlar, pamuk, kara taşıtları için parçaları geliyor. Çin’de yaÅŸayan ve yatırımcılara danışmanlık hizmeti veren giriÅŸimci Yavuz Selim Åžen, Çin’de iÅŸ yapan büyük Türk firmaları bulunduÄŸunu ama Tükiye’nin ‘Uzak DoÄŸu açılımında geç kaldığını’ söylüyor: “Türk firmaları ve iÅŸ adamlarının uzak olduÄŸu için Çin, Japonya, Malezya, Singapur gibi ülkelerle iliÅŸkileri sınırlı kaldı. Ama ÅŸimdi geliÅŸmek zorunda olduÄŸunu herkes gördü.” Çin’e yatırım yapan Türk firmalarından TAB Gıda, fast food zinciri Burger King’in Çin’deki faaliyetlerini yürütüyor. Burger King’in dünyadaki en büyük iÅŸletmecisi olan firmanın ülkede 1000’e yakın restoranı var. Çin’deki en büyük Türk yatırıcımcılarından AKSA Jeneratör de ülkenin en büyük jeneratör firmasını 2012’de açmıştı. Çin’in ‘Bir KuÅŸak ve Bir Yol’ projesi ve Türkiye Çin’in 2013 yılında baÅŸlattığı, dünya nüfusunun üçte ikisini ve 70 ülkeyi kapsayan karayolu (KuÅŸak) ve deniz yolu (Yol) aracılığıyla yaratacağı ağın en önemli ayaklarından birini Türkiye oluÅŸturuyor. Geçen yıl Mayıs’ta Pekin’de düzenlenen KuÅŸak ve Yol Forumu’na katılan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, ticarete yapacağı katkısı açısından ‘Yeni Ä°pek Yolu’ olarak adlandırılan sistem için “VatandaÅŸlarımızın hayat standartlarını artıracak” demiÅŸti. Proje Avrupa ve Çin’i birbirine baÄŸlayacak. Toplam maliyetinin 900 milyar dolar olması beklenen proje için ÅŸimdiye kadar 50 milyar dolar harcandığı söyleniyor. Demiryolu hattının önemli bir kısmını oluÅŸturan Edirne-Kars arasında planlanan hızlı tren projesi de Çinli firmaların katkılarıyla yürütülüyor. KuÅŸak ve Yol ProjesiBBC ICBC Çin Piyasaları Stratejisti Helena Huang, Bir KuÅŸak Bir Yol projesi kapsamında geçen yıl 88 ülkenin Çin’le bağını, ticaret hacmi, sermaye akışı ve insan boyutu açısından inceledikleri bir endeks (ICBC Connectivity Index) hazırladıklarını, bu endekste Türkiye’nin Çin’e bağı açısından listenin altlarında kaldığını söyledi. BBC Türkçe’ye konuÅŸan Huang, “Türkiye’nin Çin ile ticareti, sermaye akışına kıyasla daha güçlü bir ayağını oluÅŸturuyor. Ä°nsan boyutu açısından da örneÄŸin turizm, öğrenci deÄŸiÅŸik programları, iÅŸ gücüne bakıldı” dedi ve Türkiye’nin endeksteki konumuna bakıldığında ÅŸu tavsiyelerde bulundu: “Türkiye dış borca bağımlılığını azaltmak ve ekonomisini çeÅŸitlendirmek istiyor. Muhtemelen Türkiye’nin yapması gereken ÅŸeylerden biri, Çin ve diÄŸer geliÅŸmekte olan pazarlarla bu baÄŸlarını kuvvetlendirmek, yalnızca ticaret açısından deÄŸil aynı zamanda sermaye ve insani boyut açısından da. “Türkiye’nin, diÄŸer Balkan ülkelerine kıyasla Çin ile ikili ticaretin geliÅŸmesi ve sermaye akışı açısından geliÅŸtirebileceÄŸi çok fırsat var. Uzun vadede iki ülke birlikte çalışıp anlamlı adımlar atabilir.” Yerel para birimiyle ticaret CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, TL’nin dolar karşısında deÄŸer kaybetmesi üzerine sıklıkla ‘yerel para birimi ile ticaret yapılması’ çaÄŸrısında bulundu ve Ä°ran, Rusya ile Çin’i de bu ülkeler arasında saydı. ErdoÄŸan son olarak Eylül başında yaptığı Kırgızistan ziyaretinde de “Doların egemenliÄŸine son vermeliyiz” dedi. Ekonomist Dr. Altay Atlı da ‘dolar egemenliÄŸine alternatiflerin oluÅŸmasında fayda olduÄŸu’ görüşünde: “Bizim açımızdan en büyük sıkıntı dolara aşırı bağımlılık (…) Doları aradan çıkartıp kendi para birimlerinizde ticaret yaparsanız hem masraflarınızı azaltmış olursunuz, hem de ABD’ye bu kadar maruz kalmazsınız. “Uzun vadede doların egemenliÄŸinin kırılması önemli ama kısa vadede baktığımızda hala küresel ticaretimizin yüzde 65-70’i hala dolarla yapılıyor. Dolar küresel piyasada hala en yaygın kullanılan ve uluslararası anlamda en güvenilir para birimi.” Çin’e borçlanmak tehlikeli mi? ABD’li ekonomist David P. Goldman, Asia Times’daki ” Çin Türkiye’yi ucuza getirecek” baÅŸlıklı makalesinde Çin’e borçlanmanın tehlikeli olabileceÄŸi yorumunu yapmış ABD ile Türkiye arasındaki gerilimden Çin’in fayda saÄŸlayacağını yazmıştı. “IMF kredilerine Pekin’de alternatif bulmak isteyen Türkiye’nin Çin’in ekonomik satraplığı haline geleceÄŸini” öne süren Goldman, Alibaba.com’un Trendyol’u satın aldığını ve yatırım yaptığını hatırlatıp ÅŸu ifadeleri kullandı: “GeniÅŸ bant internet, demir ve deniz yolları lojistiÄŸi, e-ticaret ve e-finansın birleÅŸimi Türk ekonomisini Çin ekonomisinin içine çekecek. Çin kısa zaman içinde Anadolu’da Avrupa ve OrtadoÄŸu’ya satış yapmak üzere bir montaj sanayi oluÅŸturacak. “Böylece CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ülkesi bir Çin satraplığına dönüşürken Washington’a yumruÄŸunu sallayıp Türk ulusal gururundan bahsedebilecek.” Ama Çin uzmanı Dr. Altay Atlı, Goldman’ın görüşlerine katılmıyor ve Çin’in herhangi bir ‘tehlike oluÅŸturmadığını’ söylüyor. Atlı, Goldman’a yanıtını Asia Times’daki makalesinde de vermiÅŸti. BBC Türkçe’nin de bu konuda sorularını yanıtlayan Atlı, ” Çin’den çekinmemize gerek yok ama Çin’i daha iyi tanımamıza gerek var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Dünya da Çin’i keÅŸfediyor, dolayısıyla Çin’in attığı her adımla ilgili bir takım soru iÅŸaretleri var. Afrika’da yatırım yapıyor diye Batı ayaÄŸa kalkıyor. ‘ Çin yeni sömürgecilik, yeni emperyalizm’ yapıyor diye. “Bu söylemlerin siyasi motivasyonlu olduÄŸunu düşünüyorum.Bence öyle bir ÅŸey yok. Çin yeni, hayatımızda olması gereken bir aktör. Çin’den borçlanmakta hiçbir sakınca, tehlike yok. ” Çin’den Türkiye’ye 3.6 milyar dolar gelince ‘tehlikeli’ deniyor, böyle bir tehlike görmüyorum. Çin ile iÅŸ yapmaya alışmalıyız. Çinliler de bize alışmalı.”